Çok Şükür...

Nasreddin Hoca iri iri, sapsarı, mis kokulu ayvaları bir sepete güzelce doldurmuş, götürüyormuş.

Yolda bir Akşehirli selâm vermiş ve;

- "Böyle nereye gidiyorsun, Hoca efendi?" diye sormuş.

- "Timur Han'a armağan götürüyorum," demiş Hoca.

- "İncir götürsen daha iyi edersin," demiş adam."Baksana incirler ne kadar olgun ve güzeller, ayvalar belki sert olabilir."

Hoca ayvaları bahçesine boşaltıp, itina ile incirleri toplayıp sepete yerleştirmiş. Timur Han'ın yanına varıp hediyesini sunmuş.

Meğer Timur Han incirden hiç hoşlanmazmış. Hoca'nın incirleri kasden getirdiğini düşünerek, adamlarına buyruk vermiş.

- "İncirleri teker teker şu adamın kafasına atın."

İncir yağmuruna tutulan Hoca, kafasına her incir vurduğunda:

- "Oooh, çok şükür" dermiş.

Timur:

- "Bre Hoca" demiş."Nedir bu? Kafana vuruldukça şükrediyorsun?"

Hoca yine:

- "Çok şükür çok şükür" demiş."Ya dostumun sözünü dinlemeyip de ayvaları getirseydim! ..."

Bu fıkrayı arkadaşınıza göndermek için aşağıdaki formu kullanın.
Adınız (*):
Eposta adresiniz (*):
Gönderilecek eposta (*):
Gönder
Yüklenme tarihi: 19.08.2011
Okunma sayısı: 1236
Gönderilme sayısı: 0
Puan sırası: 3. sıra