Nasreddin Hoca, Akşehir'in eşrafı ile beraber piknik yapmak üzere bağlara gitmiş. Büyük ağaçların altında yemeklerini, meyvelerini yemişler.
Akşehir'in zenginliği ve cimriliği ile ünlü Subaşı'sı kalkmış. Bağda dolaşmağa başlamış. Bir yandan ağaçların üzerindeki meyveleri koparıp yiyor, bir yandan da dallara bakıp olgun meyve arayarak yürüyormuş.
Bastığı yerlere pek bakmadığından önündeki bostan kuyusuna düşüvermiş. Kurtarın diye bağırmağa başlamış.
Subaşı'yı bostan kuyusundan çıkarabilmek için kenardaki arkadaşları;
- "Çabuk ver elini boğulacaksın!" diyerek ellerini uzatmışlar. Çırpınmakta olan Subaşı kimsenin elini tutmuyormuş. Hoca koşup gelmiş. Bir eliyle kenardaki sağlam bir yere tutunarak, adama öbür elini uzatmış ve:
- "Al elimi" demiş.
Subaşı hemen Hoca'nın eline sıkı sıkıya tutunmuş ve bostan kuyusundan çıkarılmış. Diğerleri biraz şaşkınca:
- "Subaşı neden hiçbirimizin elini tutmadı da senin elini tuttu Hocam." demişler.
- "O vermeye değil, almaya alışıktır," demiş Hoca."Siz ver elini dediniz, bense al elimi dedim!"
Yüklenme tarihi: | 19.08.2011 |
Okunma sayısı: | 1025 |
Gönderilme sayısı: | 0 |
Puan sırası: | 197. sıra |